Son zamanlarda, global finans piyasaları, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'ın gelecek ay faiz indirimine gidebileceğini ima etmesiyle kısa süreli bir iyimserlik yaşadı. ABD borsa ana endeksleri hızla yükseliş gösterdi, ABD tahvil getirileri ise düştü ve piyasanın Eylül ayında faiz indirimine yönelik beklentileri bir ara %70'in üzerine çıktı. Ancak, bu iyimserlik kısa sürede gerçeklerle sarsıldı.
Ünlü Wall Street Journal muhabiri Nick Timiraos, piyasanın aşırı iyimser faiz indirim beklentilerine soğuk su döken bir analiz makalesi yayınladı. Timiraos, sektör tarafından 'yeni Federal Rezerv iletişim bürosu' olarak anılmakta ve makaleleri sıklıkla Federal Rezerv politikalarının niyetinin önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Timiraos, makalesinde Powell'ın 'Eylül'de bir indirim yapma olasılığını' gerçekten dile getirdiğini belirtmesine rağmen, bunun faiz oranlarının sürekli olarak düşeceği anlamına gelmediğini vurguladığını belirtti. Bu, mevcut politika ayarlamalarının daha çok kısa vadeli risklere yanıt vermek için yapıldığını, tam bir indirim döngüsünün başlaması için değil olduğunu gösteriyor.
2023 ve 2024'te Powell'ın Jackson Hole Küresel Merkez Bankaları Toplantısı'ndaki konuşmalarını karşılaştırdığımızda, belirgin bir değişiklik olduğunu görebiliriz. Geçen yıl, Powell faiz indirimine dair daha net ifadeler kullandı, örneğin 'enflasyonun geri dönüş hızına göre kademeli olarak faiz oranlarını ayarlayacağız'. Bu yıl ise, ifadeleri daha ihtiyatlı hale geldi ve sıkça 'muhtemel', 'verilere bağlı' gibi belirsiz ifadeler kullandı.
Bu ifade değişikliği, Federal Rezerv (FED)'in mevcut ekonomik duruma karşı temkinli tutumunu yansıtmaktadır. Enflasyonun tekrar etme olasılığı hâlâ vardır ve istihdam piyasasının dayanıklılığına dair belirsizlik de mevcuttur. Bu nedenle, Federal Rezerv (FED) politika oluşturma konusunda daha fazla esneklik sağlamaktadır.
Piyasa katılımcılarının, Federal Rezerv (FED) politikalarının sürekli değişen ekonomik verilere dayandığını ve önceden belirlenmiş bir takvime bağlı olmadığını anlamaları gerekmektedir. Tek bir ifadenin aşırı yorumlanması, yanlış değerlendirmelere yol açabilir; yatırımcıların daha doğru piyasa beklentileri oluşturmak için çeşitli ekonomik göstergeleri ve Federal Rezerv (FED) yetkililerinin kapsamlı açıklamalarını dikkate almaları önemlidir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
20 Likes
Reward
20
7
Repost
Share
Comment
0/400
MevWhisperer
· 08-24 17:51
Yine kelime oyunları oynamaya başladılar.
View OriginalReply0
SatoshiLegend
· 08-24 17:45
Tarihsel veri modeline dayalı hesaplamalara göre, bu optimizm dalgası esasen pazarın Wittgenstein belirsizliğine yönelik bilişsel yanılgısıdır.
View OriginalReply0
IntrovertMetaverse
· 08-24 17:42
Baozi'nin düşüncelerini yine çözemiyorum.
View OriginalReply0
GamefiEscapeArtist
· 08-24 17:32
Yine kelime oyunu mu oynuyorsunuz? Gerçek gibi görünüyor.
Son zamanlarda, global finans piyasaları, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'ın gelecek ay faiz indirimine gidebileceğini ima etmesiyle kısa süreli bir iyimserlik yaşadı. ABD borsa ana endeksleri hızla yükseliş gösterdi, ABD tahvil getirileri ise düştü ve piyasanın Eylül ayında faiz indirimine yönelik beklentileri bir ara %70'in üzerine çıktı. Ancak, bu iyimserlik kısa sürede gerçeklerle sarsıldı.
Ünlü Wall Street Journal muhabiri Nick Timiraos, piyasanın aşırı iyimser faiz indirim beklentilerine soğuk su döken bir analiz makalesi yayınladı. Timiraos, sektör tarafından 'yeni Federal Rezerv iletişim bürosu' olarak anılmakta ve makaleleri sıklıkla Federal Rezerv politikalarının niyetinin önemli bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Timiraos, makalesinde Powell'ın 'Eylül'de bir indirim yapma olasılığını' gerçekten dile getirdiğini belirtmesine rağmen, bunun faiz oranlarının sürekli olarak düşeceği anlamına gelmediğini vurguladığını belirtti. Bu, mevcut politika ayarlamalarının daha çok kısa vadeli risklere yanıt vermek için yapıldığını, tam bir indirim döngüsünün başlaması için değil olduğunu gösteriyor.
2023 ve 2024'te Powell'ın Jackson Hole Küresel Merkez Bankaları Toplantısı'ndaki konuşmalarını karşılaştırdığımızda, belirgin bir değişiklik olduğunu görebiliriz. Geçen yıl, Powell faiz indirimine dair daha net ifadeler kullandı, örneğin 'enflasyonun geri dönüş hızına göre kademeli olarak faiz oranlarını ayarlayacağız'. Bu yıl ise, ifadeleri daha ihtiyatlı hale geldi ve sıkça 'muhtemel', 'verilere bağlı' gibi belirsiz ifadeler kullandı.
Bu ifade değişikliği, Federal Rezerv (FED)'in mevcut ekonomik duruma karşı temkinli tutumunu yansıtmaktadır. Enflasyonun tekrar etme olasılığı hâlâ vardır ve istihdam piyasasının dayanıklılığına dair belirsizlik de mevcuttur. Bu nedenle, Federal Rezerv (FED) politika oluşturma konusunda daha fazla esneklik sağlamaktadır.
Piyasa katılımcılarının, Federal Rezerv (FED) politikalarının sürekli değişen ekonomik verilere dayandığını ve önceden belirlenmiş bir takvime bağlı olmadığını anlamaları gerekmektedir. Tek bir ifadenin aşırı yorumlanması, yanlış değerlendirmelere yol açabilir; yatırımcıların daha doğru piyasa beklentileri oluşturmak için çeşitli ekonomik göstergeleri ve Federal Rezerv (FED) yetkililerinin kapsamlı açıklamalarını dikkate almaları önemlidir.